HERŞEY İSLAM İÇİN
  SİGARA VE DİGERLERİ
 

Sigara ve diğerleri

Bu bölüm tefsirden değildir.

Alkol tedavisi için "Antabus" isimli ilaç kullanılmaktadır, kullananların alkollü içkilerden tiksinmesini sağlamakta.

Sigara; nükleer savaş, açlık ve vebadan sonra insanlığı tehdit eden en büyük tehlike

Memur-Sen ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu ülkemizde her yıl 100 bin kişinin sigaraya kurban edildiğini, önlem alınmazsa bu rakamın 10 yıl içerisinde 175 bine ulaşacağını belirterek �Trafik terörüne her yıl 6-7 bin insanımızı kurban verirken Sigara terörü her yıl 100 bin insanımızı katlediyor. Sigaranın neden olduğu bu ölümler terör, iş kazaları gibi tüm ölümlerden 5 katı daha fazladır. Sigara nedeniyle korkarım ki ilerleyen yıllarda salgınlar görülmeye başlanacak� dedi.

Sigaranın nükleer savaş, açlık ve vebadan sonra insanlığı tehdit eden dördüncü tehlike olduğuna ve sigara içme yaşının 11�e kadar indiğine dikkat çeken Aksu, �Sigara dumanı, nikotine ek olarak 4.000 kadar sağlığa zararlı kimyasal maddeyi ihtiva ediyor. Sigara, bugün yasaklanan çeşitli kanserojen maddeler kadar, kanser riskine sebep oluyor. Son yıllarda Akciğer kanseri vakalarında patlama yaşandı. Kan kanserine yol açan bir madde olan benzen, sigara içilen evlerdeki havada % 50 daha fazla bulunuyor. Sigara nedeniyle yeni doğan çocukların kas yapılarında sorunlar olmakta, çocuklar bronşit ve pnömoni gibi hastalıklara kolaylıkla yakalanmakta ve hastalıklara karşı dirençleri azalmaktadır. Yapılan araştırmalara göre sigara içme yaşı 11 kadar indi. İlköğretim okullarında sigara içen çocuklarımızın oranları hızla artıyor. Liselerde % 50�ye varan oranlarda sigara kullanımı var. Önlem alınmazsa ne yazık ki gençliğimiz, çocuklarımız sigara terörüne kurban edilecek. Ülkemizde sigaraya harcanan 3 milyar doları sağlığa harcansaydı ülkemizde sağlık sorunu kalmazdı� dedi.

Kamunun Yarısı Sigara Tiryakisi. Bakanlar ve Milletvekilleri Sigarayı Bırakarak Memura Öncü Olsun. Sigarayı bırakmaları için Sağlık-Sen olarak onlara yardım sözü veriyoruz.

Kamuyu sigara terörünün ele geçirdiğini ifade eden Aksu, �Yapılan araştırmalara göre kadın memurların yüzde 49�u erkek memurların ise yüzde 51�i sigara kullanmakta yani kamunun yarısı sigara tiryakisi. Diğer yarısı da aynı ortamda çalıştıkları için pasif içici. Dolayısıyla kamuyu sigara terörü ele geçirmiş durumda. Kamu kurumlarından sigarayı temizlemeye en üstten başlamak gerekiyor. Dünya sigara içmeme gününde öncelikli olarak ülkeyi yönetenler sigarayı bıraksınlar. Sigara kullanan Bakanlar ve Milletvekilleri sigara içmeyerek memurlarımıza öncü olsunlar. Vatandaşta çalışanlarda rahat etsin.

ABD hükümetinin, toplam 280 milyar dolar tazminat istemiyle sigara üreticilerine karşı açtığı tarihi davanın 2. gününde büyük sigara üreticileri, hükümetin suçlamalarını kabul etti.

Washington Federal Mahkemesi'nde görülen davada, sigara üreticilerinin avukatları, �sigaranın tehlikeli bir ürün� olduğuna dair hiçbir şeyi saklamadıklarını belirterek dev sigara üreticilerini savundular.

ABD sigara devi Philip Morris'in avukatı Ted Wells, �Bugün, hakkında dava açılan tüm şirketler, sigara kullanımının tehlikeli olduğunu ve bazı hastalıklara neden olduğunu net ve açık bir biçimde kamuoyuna açıkladılar� dedi.

Hükümetin, açtığı davanın sebebi, sigara üreten firmaların sigara bağımlılığını artırmak için yüksek dozda nikotin kullanmasına, milyarlarca dolarlık tanıtım ve reklamların özellikle yeni yetme gençleri hedef almasına, bu reklamlarda sigaranın sağlığa olduğundan daha zararsız gösterilmesine, sigaranın zararları hakkında yalan bilgi verilmesine ve sigaranın sağlık üzerindeki etkilerini gösteren bilimsel araştırmaların saklanmasına dayanıyor.

ABD hükümeti, dava dilekçesi metninde, 50 yıldır sigara satışından çok fazla gelir sağlayan sigara üreticilerinin, halk sağlığına büyük zararlar verdiğinin altını çiziyor.

Davanın ilk bölümünün Mart 2005'e kadar sürmesi ve dava sonucunda sigara üretimi, reklamı, ambalajı ve satışı konularında katı önlemlerin alınması bekleniyor.

23 Yaşında bir gençten sigara hikayesi

30 Mayıs 2004'den 15 Ağustos 2004 e kadar 6 yıllık sigara tiryakiliğime ara vermiştim, daha doğrusu bıraktığımı sanmıştım. 23 yaşında bir insan olarak, sabah kahvaltısından sonra gece yatana kadar (Şu an mesela ağzımda) günde 1 paket bazen daha fazla sigara içen bir insanım. Sigaradan dolayı babam 2 kez kalp krizi geçirdi, 1 kez ciğerlerinden ameliyat oldu, 23 yaşında bir arkadaşımın ciğerinin yarısı alındı... Lütfen bir sigara yakarak dinleyin.

30 Mayıs 2004 akşamında aklımda hiç öyle bir şey yoktu, ancak her günkünden çok daha fazla başım ağrıyordu ve sürekli öksürüyordum, birazda nezleydim. Ve özür dileyerek çoğu zamanki balgam o sabah kanlı çıkmıştı. Ciğerim sökülmüştü çıkana kadar... O gün normalden çok fazla sigara içmiştim, herhalde 2 paket içmişimdir. İşte o gün sigaradan en çok nefret ettiğim gündü. O kadar nefret etmiştim ki, bu nefret 3 ay hiç sevgiye dönüşmedi. Bu 3 ay içinde, kendimi sağlıklı hissetmemin yanı sıra, ağzımın tadı geri gelmişti. Yemek yemekten inanılmaz zevk almaya başlamıştım. Nasıl kebap yiyordum anlatamam. 7 kilo almışım bu arada. Her günkü baş ağrılarım geçti. Koku almam bile gelişti. Ya bide sanki 2. üniversiteye başlamışım gibi kendimi daha entelektüel ve çağdaş (doğru kelimeyi bulamadım sanırım) 1.dünya insanı gibi hissettim. Sanki karakterime bir artı daha eklenmişti. Sigaranın kokusuna bile dayanamaz hale gelmiştim. Hakikaten nefret ediyordum ya. Yaklaşık 4-5 ay sonra ciğerlerim ve vücudum bu pislikten tamamen temizleneceği için çok hırslıydım. Etrafımdaki çoğu kişinin sigara içmesinden midir? O ara gece hayatına dalmış olmamdan mıdır bilinmez? Yaklaşık 3 ay sonra tekrar canım istemeye başladı. Bir tane içeyim bir şey olmazların sonu beni başladığım yere getirdi. Bugün yine fosur fosur sigara içiyorum ama nefret ederek. Çünkü biliyorum ki 50-60 yaşına geldiğimde büyük ihtimalle ya kalp krizi ya da kanserden öleceğim.

Hiç sigara içmeyen insanlar yemekten sonra ne yaparlar? Dersten sonra ne yaparlar? Muhabbet esnasında ne yaparlar? İşte olay aslında bu kısımları tamamlamakta...

Şimdi tekrar sigarayı bırakmayı düşünüyorum. Bırakacağım gün deli gibi sigara içeceğim, bıkana kadar. Herkese önerim bırakın sigarayı!!! Puro muro da içmeyin, onların devamı sigara oluyor. Bu işin hazırlanması yok. Bir gün boyunca ekstra fazla için acaip başınız ağrısın, mideniz bulansın, çok fazla balgam atın. Ciddi söylüyorum o 3 ay farklı bir kişiydim.

Not: Şu anda felaket başım ağrıyor ve bunu okurken benim gibi başı ağrıyan bir çok insan olduğuna eminim...

Sigara yüzünden iki ayağını da kaybetti

Küçük yaşlarda arkadaşlarına özenerek sigaraya başlayan emekli polis memuru Ahmet Tenlik (53), 4 ay içinde nikotinin damarları tıkaması sebebiyle ayaklarını kaybetti. 1996 yılının Ekim ayında Konya Emniyet Müdürlüğü�nden emekli olan Tenlik, henüz 13 yaşındayken arkadaşlarının etkisiyle sigaraya başladı.

Ortaokul yıllarından sonra sigaraya ara vermeden devam eden Tenlik, yaklaşık 5 yıl önce ayak başparmağında çıkan yaranın kapanmaması üzerine Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi�ne başvurdu.

Doktorların nikotinin damarları tıkamaya başladığını, ayak başparmağına yeterli kanın gitmemesi sebebiyle yaranın iyileşmediğini söylemesine rağmen bu alışkanlıktan vazgeçemeyen Tenlik, sonunda sol ayak parmağındaki yaranın verdiği şiddetli ağrılar sebebiyle 4 ay önce yatırıldığı Başkent Üniversitesi Konya Hastanesi�nde yapılan ilk ameliyatının ardından 2 parmağını kaybetti. Daha sonra basınç tedavisi görmesine rağmen ayağını kaybetti.

Aradan geçen süre içinde diğer ayağının başparmağında da benzer rahatsızlıklar ortaya çıkan Tenlik, sigaranın yol açtığı damar tıkanıklığı yüzünden Konya Numune Hastanesi�nde yapılan ameliyatla sağ ayağını da kaybetti.

Beş yıl önce ilk hastaneye gittiğinde doktorların sigarayı bırakması için adeta kendisine yalvardığını, ancak aklının yeni başına geldiğini belirten Tenlik, küçük yaşta başladığı sigaranın gerçek yüzü ile yeni karşılaştığını söyledi. Tenlik, başparmağında başlayan yaradan sonra geçirdiği 6 ameliyatın ardından ayaklarını kaybettiğini vurgulayarak, ��Sigarayı bırakmak istediğimde �gözüm kararıyor� diye kendimi kandırdım. 5 yıldır acı çekiyorum. Şimdi sigarayı bıraktım, ama ne fayda. Keşke doktorlar söylediğinde atabilseydim. Damarlar tıkandığından müdahaleler olumsuz sonuçlandı�� dedi.

Sigara ve ÖĞRETMEN

Öğretmen ve sigara asla  yan yana getiremediğim iki kelimedir. Öğretmen şöyle tarif ediliyor. Süt kadar ak, su kadar berrak, kristal kadar şeffaf. Bu özellikler başka hiç kimseyi tarifte etmekte kullanılmıyor. Peki sigara içen nasıl tarif ediliyor? Sağlığını, eşini, çocuklarını, kendi ekonomisini,  ülke ekonomisini önemsemeyenlerin  ısrarla ve inatla yaptığı, bütün zararlarını bildiği halde asla kendine mal etmediği, çaresizliğin çare sanıldığı, basit bir alışkanlığın pençesine düşmüş kişi olarak tarif ediliyor  Bu iki kelimeyi ben yan yana hiç getiremedim, peki siz getirebildiniz mi? Öğretmenlerim sizlere eski bir öğrenciniz olarak soruyorum, siz getirebildiniz mi?

Toplumda her insanın taklit edilebilme oranı vardır. Bu oranın en yüksek olduğu kesim, dünyanın en kutsal işini yapan  fedakar öğretmenlerdir. İnsanların en değerli varlıkları olan yavrularını  çekinmeden emanet ettikleri tek insanlar sizlersiniz. Çocuklar hayatı nasıl öğrenir? değer verdiği insanları taklit ederek. Çocukların değer verdikleri kişilerin başında öğretmenleri gelir, hangimiz unutabildik ki öğretmenlerimizin adını.  Eğer öğretmen sigara içiyorsa onu çok seven öğrencileri de sigaraya ya sempati ile bakmaya başlıyor, yada içmeye başlıyor. Hatta aynı markayı. Bir gün bana İstanbul�dan bir bayan sigara bırakmaya geldi, ilk sigarayı nasıl içtiğini sordum. Gözleri boşluğa dalarak hafifte kafasını sallayarak anlatmaya başladı�. Orta okuldaydım, çok sevdiğim bir tarih öğretmenim vardı, (adını soyadını söyledi, unutmamış)  teneffüste okulun bahçesinde duvara yaslanarak sigara içiyordu, koşarak yanına gittim, merhaba öğretmenim dedim, o benim halini hatırını sormaya geldiğimi sandı, oysa ben ne marka sigara içtiğine bakmaya gitmiştim.. Bir ilimizin ismini taşıyan sigara içiyordu.  Ertesi teneffüste gittim aynı marka sigaradan aldım ve ben o gün bu gündür hep aynı marka sigarayı içtim dedi.

İşin en  enteresan yanı,  o çok değer verdiği öğretmenin bu durumdan haberi bile olmaması, haberi olsa ne kadar üzülürdü değil mi? Ben öğretmenleri çok severim. Çabalarını, fedakarlıklarını, asil duruşlarını, merhametlerini çok takdir ederim. Tüm öğretmenlerin ellerinden öpüyorum, en samimi duygularla hürmetlerimi sunuyorum. Sevgili öğretmenlerim, sigara içmek size hiç yakışmıyor. Lütfen sigara içmeyin. Eğer bırakamıyorsanız; bana iki buçuk saat zaman ayırırsanız ben size bu esaretten  kurtulmanızda yardımcı olurum. Böylelikle; asla hakları ödenemeyecek öğretmenlerime bir nebze de olsa vefa borcumu ödeme fırsatı bulmuş olurum.

Mustafa Ongun

Tütün, 15. asırdan sonra, İslâm ülkelerine girmiştir. O zamandan beri, İslâm uleması onu içmenin hükmü üzerinde durmuşlardır. Şöyle ki:

a. Bâzı âlimler, tütünün mübah olduğunu söylemişlerdir. Bunu söyleyenler, tütünün zararı olmadığını ve Şâri' tarafından men'edilmediğini ileri sürmüşlerdir.
Halbuki, bugün tütünün zararları ilmen kesin şekilde ortaya çıkmıştır. Zararsız olduğu söylenemez. Şâri'nin men'etmediğini söylemek de doğru olmasa gerektir. Zira Şâri', her haramı ismen tek tek zikretmemiştir. Hüküm, sadece sarih ve hususî naslarla değil, naslarda geçenlerin haram kılınış illetlerine bakarak yapılan kıyas ve istidlâl yollarıyla da verilebilmektedir. Bu bakımdan hakkında sarih nas olmayan bir nesne hakkında kıyas ve istidlâl yoluyla bir hüküm verilmesinde hiçbir mâni yoktur.

b. Bâzıları da sigara içmek mekruhtur, demişlerdir. Bunlar, kıyasla sâbit bir hükme, haram demekten çekinmeleri ve sigaranın zararları hakkında kesin bilgi sâhibi olmamaları yüzünden bu hükmü vermişlerdir.

c. Bâzıları da sigara içmek, özellikle tiryakisi olmak haramdır, demişlerdir. Bunların mesnedi ise, sigaranın vücuda zarar vermesi, israf olması ve nafaka mükellefiyetinde darlığa yol açması gibi sebeblerdir.

Bu 3 sebebden biri gerçekleştiği yer ve durumda, sigara içmek haramdır. Bunlar gerçekleşmez ise, mekruhtur. l İ- 532

UYUŞTURUCU MADDELER:

Esrar, afyon, eroin, kokain, morfin, L.S.D. gibi uyuşturucu maddeler aklı gidermek, insan vücuduna zarar vermek bakımından tesiri alkollü içkilerden daha fazladır.
Bu bakımdan uyuşturucu kullanmak tıpkı içki kullanmak gibidir. Hattâ bâzı hususlarda ondan da kötüdür. İslâm âlimleri, uyuşturucu maddelerin haram olduğu hususunda müttefiktirler. a İ- 531

Alkol gerçeği

Bilim adamlarınca yapılan araştırmaların sonuçları, “Her gün belli ölçüde alınan içkinin, kalp hastalıklarının önüne geçebileceği” iddialarını yalanlıyor.
Yeşilay Dergisi’nde Doç. Dr. Sefa Saygılı imzasıyla yayımlanan makalede yer alan verilere göre, İngiliz ve Amerikalı bilim adamlarınca gerçekleştirilen araştırmaların sonuçları, içkinin insan sağlığına zarar verdiğini ortaya koyuyor.
“Her gün belli oranda içilen içkinin kalp hastalıklarının önüne geçebileceği” iddialarını yıkan bu araştırmaya göre, içki, özellikle de gençlerin sağlığını tehdit ediyor.
ÖLÜMCÜL ETKİSİ VAR
Uzmanlara göre, 34 yaşındaki bir erkeğin içkiye bağlı ölüm riski, 84 yaşındaki bir erkeğin 2 katı. 16-54 yaş arası kadınlar ve 16-34 yaş arası erkekler üzerinde yapılan araştırma sonuçlarıyla, ölümlerle içki arasında ilişki de ortaya konuluyor. Araştırmada, gençler arasında içkiye bağlı ölümlerin sürekli arttığı belirtilirken, ailelerin bunun önüne geçebilmek için ellerini çabuk tutmaları gerektiğine işaret ediliyor.
Alkolün azı da zarar
Amsterdam ve Leiden Üniversitesi bilim adamlarınca yapılan araştırmada, kandaki alkolün, elektriksel uyarıları zayıflatarak, beynin bir bölümünün faaliyetlerini aksattığı belirtiliyor.
Buna göre, 0.4 ve 0.8 promillik alkol alan deneklerin ani olaylara uyum sağlamakta bocaladıkları, yalnız bir kadeh şarabın bile belli başlı olayların kavranmasından sorumlu beyin bölgesini olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
Büyük beyinde yer alan bu bölge, sürüş esnasında trafik ışığının değişmesi veya yolda ani çıkan engeller gibi aniden meydana gelebilecek olaylar karşısında kişinin tepki vermesinde önemli rol oynuyor.
Alkol suç oranını artırıyor
Alkolün gençler üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla Amerika’da gerçekleştirilen bir diğer araştırmanın verileri de, içkinin, her yıl bin 400 Amerikalı üniversite öğrencisinin ölümüne ve 7 bin cinsel saldırı olayına yol açtığını gösteriyor.
Araştırmaya göre, alkole ilişkin ölümlerin çoğu motorlu araç kazalarına bağlı. Ölenlerin çoğu da yaşları 18-24 arasında olan gençler. Yine bu yaştaki gençlerin dörtte birinden fazlası, geçen yıl alkollü araç kullanmışlar.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri de, üniversite öğrencilerinin yüzde 13’ünün, yani 633 bin kişinin, alkollü bir başka üniversite öğrencisinin saldırısına uğraması.
Bulgular, yaşları 18 ve 24 arasındaki öğrencilerde, alkol kullanımının, yılda 500 bin yaralanmaya ve 70 bin “arkadaş tecavüzüne” yol açtığını gösteriyor.
Halk gününde alkol kontrolü
Bursa Valiliği tarafından düzenlenen halk gününe katılmak isteyen vatandaşlar, tek tek alkol kontrolünden geçirildikten sonra içeri alındı.
Geçen haftaki halk gününde, kendisiyle ilgilenilmediğini ileri süren alkollü bir vatandaşın Vali Yardımcısı Gültekin Ündey’e el kol hareketleri yaparak bağırması üzerine, polis bu defa sıkı tedbir aldı. Yaşanan olay sebebiyle Emniyet Müdür Yardımcısı Nil Güzin Erdoğan’ı uyaran Ündey, polisin vatandaşları tek tek alkol muayenesinden geçirdikten sonra içeri almasını istedi.
Bu hafta valiliğe gelen durumu şüpheli vatandaşların içkili olup olmadıkları, nefesleri polisler tarafından fark ettirilmeden koklanarak kontrol edildi.

ALKOLÜN ZARARLARI

Alkolün zararı o kadar çoktur ki, burada hepsinin anlatılması imkânsızdır. Başlıcaları şöyledir:
1- İçki içen kimsede, ilk önce neş’e denilen hafiflik görülür. Sırası ile, baş ağrısı, gözlerin süzülmesi, şuur kontrolsüzlüğü, yürüme güçlüğü, denge bozukluğu, yere düşme ve sızma şeklinde devam eder. En sonunda da komaya girer.
2- Maddi zararları yanında, vücudun hastalıklara karşı dayanma gücü azalır. Alkoliklerde, din,âile, çocuk, vatan, millet... sevgisi çok zayıftır. Utanma hissi kaybolacağından, en namuslu bilinen insanlar bile ahlâksızlık yaparlar.
3- Alkol içmek, çok günahtır.
4- Vücudun, başta beyin, sinirler, karaciğer, adaleler, dokular... olmak üzere bütün organları tahrip olur. Akıl azalır ve anormalleşir.
5- Alkol tüketimi ile birlikte, bununla orantılı olarak evlilik dışı münâsebetler ve zührevî hastalıklar da artar.
6- Sarhoşlukta zarar görmeyen organ hattâ hücre kalmaz. Beyin kabuğunu uyuşturduğu için alt tabakadaki yarı vahşi merkezler meydanı boş bulup, idâre insanın elinden çıkıp, içkinin eline geçer.

Alkolün korkunç denecek kadar tesirleri vardır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
"İçki bütün kötülüklerin anasıdır."
Zamanımızda büyük bir salgın hâlini alan, bütün insanlığı ve bu arada bilhassa gençlerimizi tehdit eden tehlikelerin başında alkol ve uyuşturucu maddeler gelmektedir. Bu kötü alışkanlıkla herkesin mücadele etmesi lâzımdır.
Alkol içenlerde hepimizin bildiği cinayet, aile kavgaları ve trafik kazâlarına çok sık rastlanmaktadır.
Alkolün sıhhate olan zararlarının birkaçı şöyledir:
1- Alkol kullananların karaciğeri çok yorulur. Bunun sonucu olarak da siroz hastalığı meydana gelir.
2- Kalb ve kan dolaşımındaki tahribatı çok fazladır. Kalbin büyümesi ile kan dolaşımı intizamı bozulur. Alyuvarların oksijen almasını zorlaştırır; damarları sertleştirir.
3- Böbrek iltihapları, hücrelerin yağlanması, prostat büyümesi gibi birçok zararları vardır.
4- Mideye asit gelmesini bollaştırır, salgıları çoğaltır. Mide iç zarını tahriş ederek gastrit ve ülsere sebep olur.
5- Alkol kullananların beyin hücrelerinin birçoğu ölür. Bunun sonucunda, felç ve ölümlere yol açar.
6- Şuurlu ve iradeli hareketlerin yerini, şuursuzluk ve kontrolsüzlük alır. Düşünme, utanma, hayâ duyguları zayıflar.
7- Yüz ve ciltte bozukluklar meydana gelir. Alkolik anaların sütü bebeklere zararlı tesirler yapar.
8- Üreme organları üzerindeki tahribatı da çok büyüktür. 1000 akıl hastası üzerinde yapılan araştırmada, 660 tanesinin anne ve babalarının alkolik olduğu meydana çıkmıştır.
9- Alkol içenlerde görülen akıl hastalıkları şunlardır: Alkol parantolası, kursakof cinneti, dipsonani, alkol bunaması v.s.

ALKOL VE GERÇEKLER

  • Alkol ve uyuşturucuların hepsi zehirlidir. Şifâ tesiri düşünülemez.
  • Alkol ve uyuşturucular, beyin ve merkezî sinir sisteminin azılı düşmanıdır.
  • İçki, akılla irâdeyi kilitler.
  • Zararlı alışkanlıklar ilk adım ve ilk tadımla başlar.
  • Bir kadeh bir fıçının, tek sigara bir paketin anahtarı.
  • En büyük tuzak; “Bir defâ denemekten ne çıkar?” diye düşünmektir.
  • Özürlülerin %80 sebebi, alkolik anne ve babalardır.
  • Alkol, kansere yakalanma sebeplerinin başında gelir.
  • Alkoliklerin çocukları aptal, saralı, alkolik.. olur.
  • İçki tavsiyesi, insanlığın ve medeniyetin düşmanıdır.
  • İçki akrep ve yılan zehrinden daha zararlıdır.
  • İçki âileyi ve toplumu mahveden felâkettir.
  • İçki insan haysiyetinin amansız düşmanıdır

 
  BUGÜN 90645 ziyaretçikişi burdaydı! Copyright © 2008 Tüm Hakları Saklıdır. KADİR ALKAN  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol